Aft ve Ağız Yaraları Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Salih ÖNDER2025-09-20T03:06:00+03:00Aft, ağız içi dokularda oluşan, genellikle beyaz ya da sarı renkli ve çevresi kırmızı bir hale ile çevrili küçük yaralardır. Halk arasında ağız yarası olarak bilinen aftlar, oldukça yaygın görülen bir durumdur. Aftlar, çoğu zaman dudak içi, yanak mukozası, dil ve diş etlerinde ortaya çıkar. Küçük görünmesine rağmen yoğun acı ve yanma hissi yaratabilir, bu nedenle yemek yemeyi, konuşmayı ve günlük yaşamı zorlaştırır.
Aft genellikle zararsızdır ve kendiliğinden iyileşir. Ancak bazı durumlarda altta yatan sistemik hastalıkların habercisi olabilir. Bu yüzden sık tekrarlayan ya da uzun süre geçmeyen aftlar mutlaka ciddiye alınmalıdır. Bu yazıda aftların nedenlerini, belirtilerini, tedavi yöntemlerini ve korunma yollarını ayrıntılı şekilde ele alacağız.
Yazı İçeriği
ToggleAft Nedir?
Aftlar, ağız içinde görülen, yüzeysel ancak ağrılı mukozal lezyonlardır. Genellikle yuvarlak veya oval şekilli, ortası beyazımsı-sarı renkli ve kenarları kızarık olur. Aftların büyüklüğü birkaç milimetreden bir santimetreye kadar değişebilir.
Aftların en önemli özelliği bulaşıcı olmamasıdır. Yani virüs ya da bakteri kaynaklı olmaktan ziyade bağışıklık sistemiyle ilişkili bir durumdur. Çoğu aft 1-2 hafta içinde iz bırakmadan iyileşir. Ancak büyük boyutlu ya da sık tekrarlayan aftlar, hem hasta konforunu bozar hem de başka sağlık sorunlarının işareti olabilir.
Aft Belirtileri Nelerdir?
Aftların en belirgin belirtisi, ağız içinde görülen küçük ve ağrılı yaralardır. Bu yaralar genellikle yuvarlak, ortası beyaz veya sarı, kenarları kırmızı şekilde görünür. Aft ortaya çıkmadan önce ilgili bölgede karıncalanma, yanma ya da gerginlik hissi olabilir.
Aftlar yemek yerken, özellikle asitli, baharatlı ya da tuzlu yiyeceklerle temas ettiğinde yoğun ağrıya neden olur. Konuşma sırasında da rahatsızlık yaratabilir. Tekrarlayan aftlarda hastalar sıklıkla halsizlik ve iştahsızlık da yaşayabilir. Belirtilerin doğru tanınması, aftın diğer ağız yaralarından ayırt edilmesi açısından önemlidir.
Aft Neden Olur?
Aftların kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte birçok faktörün rol oynadığı düşünülmektedir. Bağışıklık sistemindeki dengesizlikler, stres, yetersiz uyku ve vitamin-mineral eksiklikleri aft oluşumuna zemin hazırlayabilir. Özellikle B12 vitamini, demir ve folik asit eksikliği aftların sık görülmesinde etkili olabilir.
Travmalar da aftların en yaygın nedenlerinden biridir. Yanlışlıkla yanağı ısırmak, diş teli veya protezlerin ağız mukozasını tahriş etmesi afta yol açabilir. Ayrıca hormonal değişiklikler, sigara kullanımı, bazı ilaçlar ve genetik yatkınlık da aft oluşumunu tetikleyen diğer faktörler arasında yer alır.
Aft Çeşitleri Nelerdir?
Aftlar farklı tiplerde görülebilir. Minör aftlar, en sık rastlanan türdür ve genellikle küçük boyutludur. Bu aftlar 7-10 gün içinde kendiliğinden iyileşir. Majör aftlar ise daha büyük ve derin yaralardır. İyileşmeleri daha uzun sürer ve bazen iz bırakabilirler.
Bir diğer tür ise herpetiform aftlardır. Çok sayıda küçük lezyon şeklinde ortaya çıkar ve birleşerek daha geniş yaralara dönüşebilir. Aft çeşitlerinin bilinmesi, tedavi yönteminin belirlenmesi açısından önemlidir. Çünkü küçük ve kısa süreli aftlar genellikle evde bakım ile düzelirken, büyük ve tekrarlayan aftlar için profesyonel tedavi gerekebilir.
Aftlar Kimlerde Daha Sık Görülür?
Aftlar, toplumda her yaş grubunda görülebilir ancak bazı kişilerde daha sık rastlanır. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde, stresli yaşam sürenlerde ve vitamin-mineral eksikliği olanlarda aft oluşumu yaygındır. Kadınlarda hormonal değişiklikler nedeniyle aftlara erkeklerden daha fazla rastlanabilir.
Ayrıca genetik faktörler de aft oluşumunda rol oynar. Ailesinde sık aft görülen kişilerde benzer şekilde tekrar eden aftlara rastlanabilir. Çocuklar ve genç erişkinler aftlar açısından daha yatkın gruplardır. Sık tekrarlayan aft şikâyetleri olan kişilerde altta yatan başka hastalıkların olup olmadığının araştırılması gerekir.
Aft Nasıl Teşhis Edilir?
Aftlar genellikle gözle görülebilen ve kolay teşhis edilebilen bir ağız içi lezyondur. Diş hekimi ya da doktor, ağız muayenesi sırasında aftın tipik görüntüsünü inceleyerek teşhis koyabilir. Yuvarlak ya da oval şekilli, ortası beyaz veya sarı, kenarları kızarık ve ağrılı yaralar aftın en belirgin işaretidir.
Çoğu aft ek test gerektirmeden tanınabilir. Ancak sık tekrarlayan ya da uzun süre iyileşmeyen aftlarda kan testleri istenebilir. Bu testler sayesinde vitamin ve mineral eksiklikleri, bağışıklık sistemi problemleri ya da altta yatan başka hastalıklar araştırılır. Aftın diğer ağız içi lezyonlardan ayırt edilmesi de teşhis sürecinin önemli bir parçasıdır.
Aft Nasıl Tedavi Edilir?
Aftların tedavisi genellikle semptomların hafifletilmesine yöneliktir. Çünkü aft çoğu zaman 1-2 hafta içinde kendiliğinden iyileşir. Ancak ağrıyı azaltmak ve iyileşme sürecini hızlandırmak için bazı yöntemler uygulanabilir. Lokal anestezik etkili jeller, antiseptik gargaralar ve ağrı kesici spreyler aftların tedavisinde sık kullanılır.
İleri vakalarda kortikosteroid içeren ilaçlar da hekimin önerisiyle uygulanabilir. Ayrıca vitamin ve mineral eksiklikleri saptanmışsa, bunların takviyesi yapılmalıdır. Tedavinin en önemli parçası, aftın altında yatan nedenin belirlenmesi ve ortadan kaldırılmasıdır.
Aft İçin Kullanılan İlaçlar Nelerdir?
Aft tedavisinde kullanılan ilaçlar genellikle topikal yani bölgesel etki gösterir. Lidokain veya benzeri lokal anestezikler, aftların üzerine uygulandığında ağrıyı azaltır. Antiseptik özellikli ağız gargaraları ise enfeksiyon riskini düşürerek iyileşmeyi destekler.
Daha şiddetli vakalarda kortikosteroidli pomatlar veya solüsyonlar kullanılabilir. Çok tekrarlayan ve büyük aftlarda bağışıklık sistemini düzenleyici ilaçlar da hekim kontrolünde tercih edilebilir. İlaç seçimi, aftın şiddetine, sıklığına ve hastanın genel sağlık durumuna göre yapılır.
Aft İçin Evde Uygulanabilecek Doğal Yöntemler
Aft tedavisinde evde uygulanabilecek bazı yöntemler de şikâyetlerin azalmasına yardımcı olur. Ilık tuzlu su ile yapılan gargara, aftın iltihabını azaltabilir ve ağrıyı hafifletebilir. Karbonatlı su, adaçayı çayı veya papatya çayı ile yapılan gargaralar da rahatlama sağlar.
Bunun dışında ağız içindeki tahrişi azaltmak için çok baharatlı, asitli ve sert yiyeceklerden uzak durmak gerekir. Bol su içmek, ağız hijyenine özen göstermek ve dengeli beslenmek de iyileşmeyi hızlandırır. Doğal yöntemler aftı tamamen ortadan kaldırmasa da tedavi sürecine destek olur.
Çocuklarda Aft Neden Görülür?
Çocuklarda aftlar genellikle bağışıklık sisteminin zayıf olduğu dönemlerde veya ağız içinde meydana gelen küçük travmalar sonrası ortaya çıkar. Diş çıkarma döneminde ya da yanlışlıkla yanağın ısırılması çocuklarda afta neden olabilir. Ayrıca vitamin ve mineral eksiklikleri, özellikle B12 vitamini ve demir yetersizliği de aft oluşumunu artırır.
Çocuklarda aftlar genellikle kendiliğinden geçer, ancak şiddetli ağrıya yol açtığında yemek yemeyi zorlaştırabilir. Bu durumda doktora danışılarak lokal ağrı kesici jeller veya antiseptik gargaralar kullanılabilir. Sık tekrarlayan aftlarda ise altta yatan sistemik nedenlerin araştırılması gerekir.
Gebelikte Aft Oluşumu Normal midir?
Gebelikte vücudun hormonal dengesi değişir ve bağışıklık sistemi farklı şekilde çalışmaya başlar. Bu değişimler ağız sağlığını da etkileyebilir ve aft oluşumuna zemin hazırlayabilir. Özellikle östrojen ve progesteron hormonlarındaki artış, ağız mukozasını daha hassas hale getirir. Bu nedenle bazı kadınlarda gebelik döneminde aftlara daha sık rastlanır.
Gebelikte aft oluşumu normal kabul edilebilir, ancak sık tekrar eden veya uzun süre geçmeyen yaralar mutlaka diş hekimi ya da doktora gösterilmelidir. Çünkü bazı durumlarda aft, vitamin eksikliği ya da bağışıklık sorunlarının habercisi olabilir. Hamilelikte aftların tedavisinde genellikle doğal yöntemler ve güvenli antiseptik gargaralar tercih edilir.
Aftlar Ne Kadar Sürede Geçer?
Aftların süresi, tipine ve büyüklüğüne göre değişir. Küçük boyutlu minör aftlar genellikle 7-10 gün içinde kendiliğinden iyileşir. Majör aftlar ise daha büyük ve derin olduğu için iyileşme süresi birkaç haftayı bulabilir. Herpetiform aftlar da çoklu ve küçük lezyonlar halinde çıkmasına rağmen birkaç hafta sürebilir.
İyileşme süresini hızlandırmak için düzenli ağız hijyeni sağlanmalı, tahriş edici yiyeceklerden uzak durulmalı ve doktorun önerdiği ilaçlar kullanılmalıdır. Uzun süre geçmeyen aftlar ise başka bir sağlık probleminin işareti olabileceğinden mutlaka profesyonel değerlendirme gerektirir.
Aft Tekrarlar mı?
Aftlar kronik bir sorun olabilir ve birçok kişide belirli aralıklarla tekrar eder. Özellikle stres, yorgunluk, bağışıklık zayıflığı, hormonal değişiklikler veya vitamin eksiklikleri yaşayan kişilerde aftların sık tekrarladığı görülür. Genetik faktörler de aftın tekrar etme riskini artırabilir.
Tekrarlayan aftlarda, yalnızca semptomları gidermek yerine altta yatan nedenleri ortadan kaldırmak gerekir. Bu nedenle düzenli beslenme, vitamin takviyeleri, yeterli uyku ve stres yönetimi aftın tekrarını azaltabilir.
Bilgi sahibi olun –> Diş Dolgusu
Aft ile Karıştırılan Diğer Ağız Yaraları Nelerdir?
Aflart, ağız içinde görülen diğer yaralarla karıştırılabilir. Örneğin uçuk, aftla benzer görünebilir ancak farklıdır. Uçuk virüs kaynaklıdır ve bulaşıcıdır, aftlar ise bulaşıcı değildir. Ayrıca travmaya bağlı ağız yaraları veya bazı mantar enfeksiyonları da aftla karıştırılabilir.
Ağız kanserleri ya da kronik ülserler de afta benzer belirtiler gösterebilir. Bu nedenle uzun süre geçmeyen, sık tekrarlayan ya da olağan dışı boyutlara ulaşan yaralar mutlaka uzman hekim tarafından değerlendirilmelidir.
Tıkla öğren –> Zirkonyum Kaplama
Aft Oluşumunu Önlemek İçin Neler Yapılmalı?
Aftların tamamen önlenmesi mümkün olmasa da risk azaltılabilir. Düzenli ağız hijyeni, yumuşak kıllı fırçalar kullanmak ve diş ipiyle temizlik yapmak aft oluşumunu engellemeye yardımcı olur. Dengeli beslenmek, B12 vitamini, demir ve folik asit gibi minerallerin yeterince alınması da aft riskini azaltır.
Ayrıca stres yönetimi, yeterli uyku ve bağışıklık sistemini güçlendiren alışkanlıklar da aftların tekrarını önlemeye katkı sağlar. Ağız içini tahriş eden sert, baharatlı ve asitli yiyeceklerden uzak durmak da basit ama etkili bir önlemdir. Düzenli diş hekimi kontrolleriyle aftlara zemin hazırlayan faktörler erkenden fark edilebilir.
İlginizi çekebilir –> implant
Yazarlar:
Dt. Yiğit Emrah KURT
Dt. Ömer KADIOĞLU
Dt. Oğuz KARA
Web sitemizde yer alan tüm içerikler yalnızca genel bilgilendirme amacı ile yazılmıştır. Şikayetinizle ilgili değerlendirme, tanı ve tedavi için mutlaka diş hekiminize veya kurumumuza başvurunuz.